1. Haberler
  2. Gündem
  3. Astsubayların Yazgısı: Tayin, Gurbet ve Sıla Hasreti

Astsubayların Yazgısı: Tayin, Gurbet ve Sıla Hasreti

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Divitimden Damlayan | Divitzade

Yaşar Koç | Yönetim ve Strateji Uzmanı

27 Ağustos 2025 | Ankara

“Her tayin, yeni bir gurbet… Her gurbet, vatana adanmış bir ömür…”

Gurbet… Doğduğun yerin değil, doyduğun yerin adı…

Türk insanının alın yazısına 60’larda, 70’lerde, 80’lerde düşmüş en derin kelime.

Kimimiz için Almanya’dır gurbet, bir tren biletiyle gidilen uzak diyarlar.

Kimimiz için İstanbul’dur; köyünden, kasabasından kopup kalabalığa karıştığında duyduğun yalnızlık.

Tanju Okan’ın tok sesinden dile gelir: “Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı…”

Bir başkasında sorulur: “Gurbet o kadar acı ki, ne varsa içinde…”

Ama gurbet kime göredir?

Aslında herkesin gurbete yüklediği anlam farklıdır.

Kimi, “Ben gurbette değilim; gurbet benim içimde,” der.

Kimi içinse gurbet, sevdiklerinden uzak düşmenin sessiz feryadıdır.

Fakat şunu açık yüreklilikle söylemek gerekir: En büyük gurbetçi astsubaydır.

Çünkü astsubay olmakla başlar onun gurbet yolculuğu.

Henüz 18’inde, 20’sinde ailesinden ayrılır; bir daha da tam anlamıyla “sılada” olamaz.

Meslek hayatı boyunca tayinden tayine koşar.

Bir gün kar altındaki hudutta, bir gün denizin mavisinde, ertesi gün bir dağ köyünde bulur kendini.

Bir çocuğunun doğum yeri Konya’dır, diğerinin Edirne.

Konu komşusu İzmir’dedir, Erzurum’dadır, Mardin’dedir, Trabzon’dadır.

Çocukları başladıkları okulu bitiremez; her taşınma, yeni bir defter, yeni bir arkadaş, yeni bir ayrılık demektir.

Ve işte tam bu noktada, usta sanatçı Özdemir Erdoğan’ın sesi kulaklarımızda yankılanır:

“Kime desem derdimi ben, bulutlar?

Bizi dost bildiklerimiz vurdular.

Bir de gurbet yarası var, hepsinden derin…

Söyleyin, memleketten bir haber mi var?

Yoksa yârin gözyaşları mı bu yağmurlar?”

Vatanın her karış toprağı, aslında onun evi, onun sılasıdır.

Ama bilirsiniz, insan kalabalığın ortasında bile gurbeti hissedebilir.

Astsubayın kaderi de biraz budur:

Bir yandan memleketin her yerinde “evinde” olmak,

Ama öte yandan her daim bir parça yabancı kalmak…

Gurbet, astsubayın yalnızca mesafelerle ölçülmez.

Bazen bir tayin kâğıdında, bazen bir gece nöbetinde, bazen de çocuğunun ilk adımlarını kaçırmış olmanın sızısında gizlidir.

Ve işte o anlarda, gurbet aslında kilometre değil, yürek meselesidir.

Türk insanı için gurbet ne kadar özlemse,

Astsubay için gurbet o kadar kaderdir.

Çünkü o bilir ki;

Vatanın her toprağı sıladır,

Ama sıla hasreti hiç bitmez.

Ve bilirim ki; en derin gurbet, sıla hasretiyle yoğrulmuş bir yürektir.

Astsubayların Yazgısı: Tayin, Gurbet ve Sıla Hasreti
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Ahkam Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin