1. Haberler
  2. Genel
  3. Yaşar Koç yazdı! Finlandiya Tevatür’ü* ve Uluslararası Mutluluk Günü

Yaşar Koç yazdı! Finlandiya Tevatür’ü* ve Uluslararası Mutluluk Günü

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 12 Temmuz 2012 tarih ve 66/281 sayılı kararında, 20 Mart’ı Uluslararası Mutluluk Günü olarak ilan etmiş, mutluluk ve refahın, tüm dünyadaki insanların yaşamlarında evrensel hedef ve özlemler olarak önemini ve kamu politikası hedeflerinde tanınmasının önemini vurgulamıştır.

Bu yıl yayınlanan 13. Dünya Mutluluk Raporu, katılımcılardan kendi hayatlarını değerlendirmelerini istiyor ve Dünyanın en mutlu ülkelerini sıralıyor. 147 ülkenin değerlendirildiği Dünya Mutluluk Raporu’nda Finlandiya 8. kez birinci oldu. Türkiye bu yıl 98. sıradan 94. sıraya yükseldi.

Ancak Finlandiya’da sekiz yıldır Uluslararası Mutluluk Günü’nde birinci sırada yer alması, kamuoyunda ciddi bir infiale yol açtı. Hükümet, sekiz yıl üst üste “mutluluğun başkenti” olarak taçlandırılmanın moral bozucu olduğunu fark etti. 

Evet, doğru duydunuz; dünyadaki herkes Finlandiya’yı mutlulukla ilişkilendirirken, Fin halkı bu “mutluluk” durumundan bir çıkış yolu arıyor.

İnsanların şehir meydanlarında mutluluğu kutladığı, aynı zamanda hükümetin bu konuda ne gibi önlemler alacağını yoğun bir şekilde tartıştığı bildiriliyor. Sonuçta, mutlu olmak da bir noktada yorgunluğa yol açabilir. 

Yıllardır “mutlu olmak” için baskı altında olan halk şimdi yeni bir strateji bekliyor: Belki de 2026’da “can sıkıntısı ve kaygı” sıralamasında lider olmak?

Değerlendirme kriterleri kesinlikle gözden geçirilmeli. Belki de mutluluk formülü, kışların uzun ve karanlık olduğu ve insanların evlerinden çıkmaktan, buzlu göletlerde kaymaktan veya en sıcak Finlandiya yaz gününde bile klimayı açmaktan fazlasıyla mutlu olduğu bir yaşam tarzıyla karşılaştırılmalıdır.

Fin halkı şimdilik bekliyor. Belki bir dahaki sefere mutluluk sadece sıcak çikolata içmek ve yürüyüşe çıkmak anlamına gelmeyecek. Hükümetin cevabı dünyaya yeni bir “mutluluk tanımı” gösterebilir: Kritik bir mutluluk seviyesini aşmak, insanları farklı hedeflere yönlendirerek elde edilebilir!

Elbette! Finlandiya’nın üst üste sekizinci kez Uluslararası Mutluluk Günü’nü kazanması halkın en büyük kâbusu haline geldi. O kadar kötü bir hal aldı ki sokaklara “Biz bununla yeterince mutluyuz!” yazan pankartlar asılıyor, televizyonda mutluluğu sorgulayan belgeseller çekiliyor ve sosyal medya fenomenleri “Finlandiya’da sizi ne mutlu ediyor?” diye röportajlar veriyor. 

Bu arada, Finlandiya hükümeti de bu “mutluluk sarmalından” nasıl çıkılacağını kara kara düşünüyor. İnsanlar “Bir numara olmak zorunda mıyız?” diye sormaya başlıyor. Sonra Finlandiya’da bir kasaba meydanında mutluluk anketlerinin yapılmasını engellemeye çalışan protestocuları görüyorsunuz, “Yeter dünya, bizi rahat bırak!” diye bağırıyorlar. 

Bu “ilk” statüsü o kadar kolaylaştı ki zorluklar ve moral bozucu makaleler ortaya çıkmaya başladı. İnsanlar artık sadece bir numara olma sorusunu değil, aynı zamanda “ikinci sıraya nasıl inebilirim?” sorusunu da soruyor. 

Kamuoyunun beklentisi, yetkililerin en kısa zamanda alt sıralardaki ülkelere araştırma ve tespit çalışmaları yapmak üzere bilimsel heyetler göndermesi ve böylece alt sıralardaki ülkelerde yürütülecek çalışmaların hızlandırılmasıdır.

Bir yandan da bu “mutluluk hali” öyle bir noktaya geldi ki, insanlar kışın soğuğunda, karda gülerek gezerken, bir yandan da “Yine mi birinci olduk?” diye düşünüyor. Düşünün, herkes şüpheci: “Ya bu mutluluk testinin algoritmalarında bir hata varsa? Ya herkes mutsuzken biz hala bir numaraysak?” Finlandiya’daki sabah gazetelerini okuduğunuzda, manşetler “Uluslararası Mutluluk Endeksi’nde yine bir numarayız, buna ne diyeceğiz?” gibi ironik sorularla başlıyor.

Finlandiya hükümetinin bu durumu düzeltme çabaları da bir başka komedi kaynağı. Aslında, resmi toplantılarda herkes başını ellerinin arasına alıp “Ne yapacağız?” diye tartışıyor. Bir grup “Birinci olmaktan ikinci olmaya geçelim” derken, diğeri “Halkın psikolojisini bozuyoruz, dördüncü mü yoksa beşinci mi olmalıyız?” diye öne çıkıyor.

Ama en ilginç öneri şuydu: “Mümkünse televizyona kasvetli hava durumu raporları koyun ki herkes biraz daha perişan görünsün.” Elbette bu fikir hemen reddedildi, çünkü kimse ekranda depresif bir Finlandiya görmek istemez. 

Bir diğer öneri ise vatandaşların bir kısmının tatil ve benzeri etkinliklerde Türkiye gibi önemli ülkelere gönderilmesi, böylece öğrendikleri “mutsuzluk” gerçeklerini diğer insanlarla paylaşıp yaymalarının sağlanması, böylece mutluluk endeksinin hızla düşmesine neden olunmasıdır.

Kafa karıştıran bir diğer öneri ise mutluluğun yavaş yavaş “gizlendiği”dir. Belki de Finlandiya’daki her şeyin bir parçası olan barış ve doğa biraz daha “soğutulmalı” ve insanlar daha fazla stres altında tutulmalı? 

Çünkü son birkaç yıldır “mutluluk” “ne kadar yerel festival, sıcak çikolata ve yumuşak kar yağışı olduğu” ile ölçülmeye başlandı ve kimse bu kadar kolay mutluluğa razı olmak istemiyor. Birçok insan, “Bize biraz huzur ve biraz sefalet verin!” diye haykırıyor.

Ve tabii ki halkın sabrı tükeniyor: “Bundan sonra her şey kişisel mutluluk listeleriyle mi ilgili? Şimdi tek istediğimiz biraz sakinleşmek!” Yani belki de Finlandiya onun mutlu gölgesi olmak istemiyor, daha soğuk, daha yalnız, daha yavaş bir “gölge” olmak istiyor. 

Ve belki de dünya Finlandiya’nın “gizli mutluluğunu” keşfettiği gün mutluluk sıralamalarında gerçek bir değişiklik olacak.

Finlandiya’da güncel hava durumu: 

Sıcaklık -10°C, Mutluluk: Haddinden Fazla.

*Tevatür; haberlerin kulaktan kulağa yayılması, yaygın söylenti…

AHKAM Haber ve Furkan Yalçın’a İthafen…

Yaşar KOÇ

06 Nisan 2025 ANKARA

Yaşar Koç yazdı! Finlandiya Tevatür’ü* ve Uluslararası Mutluluk Günü
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Ahkam Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin